Dullahan tıpkı ortaçağdaki başsız süvari ile
ilişkilendirilebilir. Birçok efsanevi varlık ve karakter yüzyıllar
içerisinde farklı anlatımlarla, farklı coğrafyalarda karşımıza
çıkmaktadır. Dullahan ilk olarak 6. yüzyılda Kelt mitolojisinde Krom
Dubh veya Kara Krom tanrısı olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzden 500 yıl
öncesine kadar Sligo ve Down bölgelerinde görülmeye devam etmiştir.
Misyon olarak müslümanlıkta Azrail ile eş anlamlı olduğu düşünülebilir.
Görüldüğü her bölgede insanlara ölümü getirmektedir. Altın objelerden
korktuğu düşünülmektedir. Bu sebeple evlerde altın objeler el altında
olurdu. Konuşma yeteneği olmadığı düşünülmektedir. Sadece ölecek kişinin
evinin önüne geldiğinde bir kereye mahsus ismini haykırabilir. Gelirken
ve ortamdan ayrılırken gök gürültüsü benzeri bir ses duyulur.
Betimlemelerde siyah yağız bir at üzerinde bulunur. Atın burun
deliklerinden alevler çıkar. Bir elinde kamçı gibi kullandığı insan
omurgası bulunur. Elinde tuttuğu kesik başında küçük siyah gözleri ve
sırıtan yüz ifadesi, bayat hamur renginde gayet düzgün saçları dikkat
çeker. Her sene İrlanda ve İskoçya'da Ağustos ayının ilk Pazar gecesi
Crom Dubh festivali düzenlenir. Pagan kutlamalar yapılır..
Eğer bu bloğu şu an inceliyorsanız tıpkı benim gibi bir İrlanda ve Kelt mitolojisi meraklısı olduğunuz anlaşılıyor. Bloğumuzda sizlere elimden geldiğince Kelt tarihi ve bugünün İrlandası ile ilgili olarak bildiklerimi anlatmaya çalışacağım. Sizlerde bana yorumlarınızla destek olursanız yanlışlarımızı düzeltme imkanı bulabiliriz. Sadece bilgi dağarcığımızı genişletmekle kalmayıp fotoğraf paylaşımıda yapabileceğimizi düşündüm. Arşivimden sizlere İrlanda ve İskoçya'ya ait güzel resimleride yayınlamayı düşünüyorum. Sizlerde güzel bulduğunuz İrlanda resimlerini mail adresime gönderebilirsiniz. Bende böylece bloğumuzda yayınlayabilirim.
My mail : gokhanozenli@yahoo.com
My mail : gokhanozenli@yahoo.com
9 Aralık 2014 Salı
14 Nisan 2014 Pazartesi
Druid'ler Yazı Dizisi 2
“Druidler manyetizmayla
şifa veren, akışkan etkileriyle tılsımları (amulets) şarj eden rahipler
ve hekimlerdi. Astral ışığı özel bir tarzda kendine çeken ökseotu ve
yılan yumurtalarını her derde deva ilaçlar olarak kullanıyorlardı.
Ökseotunun kesilişinde gösterilen ciddiyet bu bitkiyi halk gözünde
yüceltmiş ve otun güçlü bir manyetizmaya sahip olduğuna inanılmıştır.
Manyetizma sahasındaki ilerlemeler, ökseotunun manyetizma emici
güçlerini bir gün açığa çıkaracaktır. O zaman bitkilerin kullanılmamış
niteliklerini kauçuğa benzeyen mantarımsıların gizlerini
anlayabileceğiz. Mantarlar, dolamalar (yermantarları), ağaçlardaki
mazılar ve farklı ökseotu türleri tıp biliminin getireceği bir idrakle
kullanılacaktır. Fakat kişi bilimden hızlı davranmamalı ki aşırı adımlar
atmasın.”(The History of Magic [Maji Tarihi])
Kaynak: http://www.estanbul.com/cok-gizli-druid-buyuleri-120639-4.html
“Druidler manyetizmayla şifa veren, akışkan etkileriyle tılsımları (amulets) şarj eden rahipler ve hekimlerdi. Kaynak: http://www.estanbul.com/cok-gizli-druid-buyuleri-120639-4.html
Astral ışığı özel bir tarzda kendine çeken ökseotu ve yılan yumurtalarını her derde deva ilaçlar olarak kullanıyorlardı. Ökseotunun kesilişinde gösterilen ciddiyet bu bitkiyi halk gözünde yüceltmiş ve otun güçlü bir manyetizmaya sahip olduğuna inanılmıştır. Manyetizma sahasındaki ilerlemeler, ökseotunun manyetizma emici güçlerini bir gün açığa çıkaracaktır. O zaman bitkilerin kullanılmamış niteliklerini kauçuğa benzeyen mantarımsıların gizlerini anlayabileceğiz. Mantarlar, dolamalar (yer mantarları), ağaçlardaki mazılar ve farklı ökseotu türleri tıp biliminin getireceği bir idrakle kullanılacaktır. Fakat kişi bilimden hızlı davranmamalı ki aşırı adımlar atmasın.”(Kaynak: The History of Magic)
Ökseotunun kutsal olmasının nedeni onun sadece evrensel, her derde deva bir ilaç olmasından değil, aynı zamanda meşe ağacı üzerinde büyümesinden kaynaklanır. Druidler meşe sembolü aracılığıyla Mutlak Mabud’a tapıyorlardı, dolayısıyla bu ağaç üzerinde büyüyen her şey onlar için kutsaldı. Baş Druid, belli mevsimlerde, Ay ve Güneş’in konumlarına göre belli vakitlerde bir meşe ağacına tırmanır ve bu amaç için takdis edilmiş altın bir orakla ökseotunu keserdi. Bu parazit bitki, bu amaç için hazırlanmış beyaz kumaşa sarılır ve yersel titreşimlerle kirlenmesin diye yere konmazdı. Genellikle ağaç altında beyaz bir boğa kurban edilirdi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)