Eğer bu bloğu şu an inceliyorsanız tıpkı benim gibi bir İrlanda ve Kelt mitolojisi meraklısı olduğunuz anlaşılıyor. Bloğumuzda sizlere elimden geldiğince Kelt tarihi ve bugünün İrlandası ile ilgili olarak bildiklerimi anlatmaya çalışacağım. Sizlerde bana yorumlarınızla destek olursanız yanlışlarımızı düzeltme imkanı bulabiliriz. Sadece bilgi dağarcığımızı genişletmekle kalmayıp fotoğraf paylaşımıda yapabileceğimizi düşündüm. Arşivimden sizlere İrlanda ve İskoçya'ya ait güzel resimleride yayınlamayı düşünüyorum. Sizlerde güzel bulduğunuz İrlanda resimlerini mail adresime gönderebilirsiniz. Bende böylece bloğumuzda yayınlayabilirim.

My mail : gokhanozenli@yahoo.com

31 Temmuz 2022 Pazar

 Merhabalar Dostlar,

2009 yılından beri devam ettirdiğimiz 'Kelt Mitolojisi Hayranları İçin' bloğumuzu takip ettiğiniz için çok teşekkürler.. 

Yeni teknolojik gelişmeler ve platformumuzun daha çok kişiye ulaşması adına bundan birkaç hafta öncesinde instagram adresimizi açtım. Dostluğumuzu ve güncel yazılarımızı instagram üzerinden devam ettirmek isteyenler için adresimiz #keltmitolojisi 

İnstagram sayfamızda görüşmek üzere..

16 Kasım 2019 Cumartesi

Pooka Efsanesi 2. bölüm:

  
  Pooka ile konuşma;

Pooka'nın sevdiği bir diğer şey ise tüm İrlandalılar gibi sohbet etmektir. Bazen harika tavsiyeler verir ve ilginç kehanetler de bulunur..

Bazı kırsal alanlarda kapının sağ tarafında bir bank olan evler görürsünüz. Sağdaki kapı dikmesi pürüzsüz, sol yanı ise taş döşeli bahçe veya rahatsız bir höyük bulunur. Bunun nedeni iyi bir Pooka'nın daima sağa oturacağı, yaramaz bir pooka'nın ise solda yerleşeceği içindir..

İnsanlara kendisini tanıtmak için hep aynı oyunu oynarlar.. “Burada yenisin galiba. Yıllar önce bu evde yaşardım..” En sevdiği konulardan biri ailesinin servetini nasıl kaybettiği veya zamanında ailesinin topraklarında nasıl özgürce dolaştıklarıdır.

Pooka ile konuşma sırasında en garip şey bir saatten fazla onunla sohbet etmiş olmanıza rağmen aniden ortadan kaybolacak olmasıdır. Kaybolduğunda yanınızda olduğuna dair hiçbir işaret bırakmayacaktır.

Pooka's Paylaşımı;

Genelde Samhain günü (31 Ekim) ve 1 Kasım arası Pookas Günü olarak kabul edilir. Hasat sırasında ürünün bir bölümü geride bırakılır. Buna Pookas payı denir ve Pooka'yı yatıştırmak için bırakılmalıdır. Çünkü kimse onun gazabına uğramak istemez.

İrlanda’da çok fazla yağmur yağdığı veya güneşli bir günde birden yağmur yağdığı zaman Poka’nın kesinlikle yakınlarda olduğuna inanılır.

Ayrıca soğuk bir gecede çürüyen meyveler için, üzerinde onları zehirli yapan Pookas tükürüğü olduğu için asla yenilmemesi gerektiğine inanılır..

12 Ekim 2019 Cumartesi

Aillén Mac Midgna Efsanesi,




Aillén Mac Midgna'nın hikayesi Fionn Mac Cumhaill'i genç bir çocuk olarak betimleyen bir hikaye olan Fionn'un Boyhood Deeds'in İrlanda Mitolojisinde ‘Fenian Döngüsü’nde anlatılmaktadır..

Aillén Mac Midgna, öte alemde yaşayan bir Goblindi. Ateş üfleyen olarak da bilinen Aillén ‘Tuatha Dé Danann’ olarak bilinen büyülü kabilenin bir üyesiydi. Kurbanlarını harpından peri müziği çalarak, derin bir uykuya dalmalarını sağlayarak hedef alırdı.

Aillén Mac Midgna, 23 yıl boyunca İrlanda’nın en kutsal yerine Yüksek Kralın bulunduğu Tara tepesine terör estirdi.

Her yıl Samhain arifesinde, Aillén Tara'ya gelir ve yakın bölgedeki herkesi büyüsü altına alıp uyuya kalmasına neden olan harpını çalardı.

Aillén, bütün kral muhafızlarını uyuttuktan sonra, alevli nefesiyle Tara'nın büyük salonlarına ateş püskürterek arkasında küllerden başka bir şey bırakmadı. Aillén Tara’yı terkettikten sonra halkı tekrar büyük salonları yeniden inşa etmek için geri döndüler. Aillén ise Sídh Finnachaid'deki peri höyüğüne dönecekti.

Kimse yangına sebep olan Goblin’i öldüremez. Çünkü biri ona yaklaşır yaklaşmaz büyüsü altında uyuyakalıyordu. Bu yüzden her yıl aynı yıkım devam etti. Ta ki İrlandalı kahraman Fionn Mac Cumhaill'in Aillén'in felaket işlerini öğrenmesine kadar..

Fionn'un bir Fian savaşçısı ve Klan Baiscne'nin şefi olmayı başarmasından birkaç ay sonra, hem Samhain’de hemde Tara'nın tepesinde kaosa neden olan yangından sorumlu goblin olduğu söylendi. Bir grup savaşçı ile beraber Fianna'nın liderliği karşılığında Aillén Mac Midgna'yı öldürmeyi kabul edeceğini söyledi. İrlanda'daki bütün savaşçılar ateş püskürten Aillén'i durduramazken İrlanda Kralı Fionn'in isteğini kabul etti.

Büyülü Mızrak:

Diğer herkes gibi Fionn’da Aillén'in müzikal büyüsüne karşı bağışık değildi. Bu yüzden Goblin sihrine kurban gitmekten kaçınmak için bir yola ihtiyacı vardı. Ama nasıl?

Fiacha adında bir başka İrlandalı savaşçı zehirli bir mızrağa sahipti. Ancak nasıl kullanılacağı konusunda bilgisi yoktu. Fionn mac Cumhaill, mızrağın nasıl kullanılacağını tam olarak biliyordu. Çünkü dünyadaki tüm bilgilere sahipti.

Samhain’deki evde Fionn, mızrağı kafasına tuttu çıkan sihirli dumanları soludu ve onu Aillén’in harp büyüsüne karşı bağışık hale getirdi. Sonra Aillén'in yaklaşmasını beklemek için yere uzandı. Ve mızrak sayesinde Goblini öldürmeyi başardı.

Kral sözüne sadık kalarak, Fiann savaşçıları komutanlığını Fionn’a verdi. O zamanın lideri ve Fionn’un düşmanı olan Goll Mac Morna bile Fionn’a olan sadakatine yemin etti..

7 Eylül 2019 Cumartesi

Pooka Efsanesi..


Bir Pooka İrlanda folklorunda şekil değiştirici bir yaratıktır. Seçtiği herhangi bir şekli alabilir. Genellikle bir köpek, tavşan, keçi, goblin veya yaşlı bir adam şeklinde görülür. Geleneksel olarak bir Pooka, uzun bir yele ve ışıldayan altın gözlü, koyu renkli, doru bir at olarak görülür..

İrlanda'da Pooka genelde korkulan bir peri gibi görünüyor. Çünkü sadece geceleriortaya çıkıyor ve yaramazlık yapmayı seviyor. Bunun Pooka'ya haksızlık olduğunudüşünüyorum. Çünkü Pooka'da bir insana zarar vermiş olduğuna dair kaydedilmiş bir olay yok..

Pooka’lar herhangi bir kırsal bölgede bulunabilir. İrlanda’da her ilçenin kendi Pooka’sı vardır. Açık dağlık alanları severler, böylece at formunda serbestçe koşabilirler..

İrlanda'daki birçok küçük dağlık göl ve su kaynağının adı "Pooka Havuzları" veya "Pollaphuca", yani Pooka veya Şeytan deliğidir. Bunlardan bazıları, Dublin Şehri'nden geçen Liffey veya İrlanda'nın kuzeyindeki Coleraine kasabasından geçen en uzun nehir olan Bann Nehri gibi başlıca İrlanda nehirlerinin kaynaklarında bulunur.

İrlanda’nın Hıristiyanlaşması sırasında, pagan nüfusunu Hıristiyanlığa dönüştürme sürecinde, Pooka havuzlarının bir kısmının ismini Saint. Patrick’in su kaynakları olarak değiştirildi..

Pooka, batıl inançlar ve İrlanda geleneklerigünümüzde İrlanda'da Pooka ile ilgili halen gözlemlenen birçok batıl inanç ve gelenek var..

Pooka at formunda olduğunda birini sırtına atlamaya davet ederek eğlenmeye meyillidir. Bu genellikle sürücü sarhoş olarak eve dönerken olur.. Böylelikle, Pooka'nın çitleri ve kayaların üzerinden atladığı ve ölümüne meydan okuyan sıçramalar yaparak, biniciyi korkutmayı sevdiği için görüp görebileceği en vahşi yolculuk başlar..

9 Aralık 2017 Cumartesi

Banshee Efsanesi;


Banshee, İrlanda dilinde ''Bean Sidhe'', İskoçya Kelt dilinde ''Ban Sith'' (perilerin sahibesi), kökünden gelen keltlerin doğaüstü dişil figürlerinden biridir.
Geceleyin bu yaratığın hüzünlü ağlayışını ya da yüksek sesle dövünüşünü işitmenin, aileden bir kişinin öleceğine veya öldüğüne işaret ettiğine inanılırdı. İrlanda'da banshee'lerin yalnızca saf İrlanda kanı taşıyan aileleri uyardığı düşünülürdü. Banshee’ler genelde gri veya beyaz kıyafetleri, soluk saçları olarak resmedilirdi. Gümüş bir tarak ile saçlarını fırçalayan banshee'ler, deniz kızları ile benzerlik göstermekteydi. Bu yüzden günümüzde İrlandalılar yerde tarak görürse asla dokunmazlar.
Bu tarağın onları cezbetmek, baştan çıkarmak ve ruhu saf insanları kendilerine çekmek isteyen Banshee’lerin bir tuzağı olduğu düşünürler.İslamiyette Azrail olarak isimlendirilen Ölüm meleği ile ilişkilendirilebilir.
Temelde bu tip varlıklar geleneksel folklor'da dişi olarak resmedilse de, aslında herhangi bir doğaüstü varlığın cinsiyeti yoktur. Bu boyuta ait olmayan bir varlık erkek yada dişi olamaz.. 

24 Ekim 2017 Salı


Leprechaun (leprikon) Efsanesi;


Uzun zaman aradan sonra bloğumu çok ihmal ettiğim düşüncesine kapıldım. Bu dönem içerisinde ailemize 2. bir afacan katıldı çünkü. Bu sebeple vaktimin büyük bölümünde çocuk bakıyorum :)
Evet şimdi Leprechaun'lara geçebiliriz. Kelt mitolojisinin olmazsa olmazlarındandır kendileri..
Tüm Avrupa efsanelerinde farklı isimlerde adı geçsede toprak cinlerinden biridir. Su, Ateş ve hava tabiatlarında olduğu gibi tabiatı icabı toprak altında yaşantılarını sürdürürler. Yeşil renk giyinirler. Ceketleri üzerinde 7 tane düğme bulunur. Ayakkabı tamiri ile ilgilendikleri söylenir. Perilere ayakkabı yaptıkları söylenir. Boyları genelde 1 metreyi bulmaz. Boylarının uzun olarak gösterildiği efsanelerde mevcuttur. Genelde yalnız bir hayat sürdükleri söylenir. Çok zengin olmaları sebebiyle ellerinde testi içerisinde altınla resmedilirler. Bunları ağaç kovuklarına veya köklerine sakladıkları söylenmektedir. Bazı efsanelerde gökkuşağının bittiği yerde altınlarını sakladıklarıda söylenir. Tüm cinlerde olduğu gibi kendilerine yapılan bir iyiliği unutmazlar. Onları yakaladığınız takdirde sizlere 3 dilek hakkı sunarlar.. 

23 Mayıs 2015 Cumartesi

 

Keltlerin ''Taliesin'' (Güzel Yüz) Efsanesi:

Gwerang’ın oğlu genç Gwion büyücü tanrıça Cerridwen tarafından bir kazana göz kulak olmakla görevlendirilir. Bu kazanın içinde büyücünün , oğlu Afagddu için hazırladığı büyülü bir karışım kaynamaktadır , çünkü Afagddu çok çirkindir ve annesi bu büyü ile onu güzelleştirmek istemektedir. Bu arada kazandan sıçrayan üç damla , Gwion’un parmağına damlar ve Gwion da bunu yalar. Gwion elini ağzına götürür götürmez bütün gizemler aydınlanır , geçmişin , şimdinin ve geleceğin bilgisine sahip olur . Bu arada Gwion bir başka gerçeği daha öğrenir ; Cerridwen onu öldürmek istemektedir , çünkü büyücünün hazırladığı büyülü iksirde kullanmak istediği bileşenlerin içinde kendisi de vardır.

Bunu farkeden Gwion hemen kaçar , Cerridwen ise onu yaşlı bir büyücü kılığında kovalar. Artık kendi de iksirden dolayı bir büyücü olmuş olan Gwion hemen bir tavşan şekline bürünür , Cerridwen ise bir tazı olur. Gwion nehirde bir balığa dönüşür , Cerridwen ise bir susamuru olur. Kovalamaca daha sonra göklerde devam eder . En sonunda Gwion bir buğday tanesine dönüşür , Cerridwen ise bir kara tavuk olur ve buğday tanesini yer. Dokuz ay sonra Cerridwen bütün çocuklardan çok daha güzel bir çocuk dünyaya getirir. Büyücü bu çocuğu deri bir torbanın içine koyar ve Beltaine bayramından iki gün önce dalgalara bırakır.

Galler ülkesinin kuzeyinde Gwyddno’nun oğlu ve kral Maelgwyn’in yeğeni Elphin’in attığı ağlara takılan bebek Elphin tarafından kurtarılır. Elphin ona Taliesin (Güzel Yüz) adını verir.

Aradan yıllar geçer. Elphin amcası Maelgwyn tarafından hapsedilir. Artık bir yetişkin olan Taliesin Elphin’i kurtarmak için harekete geçer ve ve kurtarmayı başarır. Şiir’in son dizeleri şöyledir :

“Dokuz ay boyunca Büyücü Cerridwen’in karnındaydım.

Aslında küçük Gwion’dum.

Şimdi Taliesin oldum”
 
Bu öykü de daha önce Tuân Mac Cairill öyküsünde gördüğümüz metamorfoz sembolizmi de yer almaktadır.

Öyküyü dikkatle incelersek, Cerridwen, oğullarını başka bir deyişle erginlenmeye, inisiye olmaya gelenleri
“güzelleştirmektedir”, daha farklı bir deyişle eğitim işini üstlenmiş bir Druides'tir.

Gwion’un iksirden aldıktan bütün gizemleri görmesi ve geçirdiği metamorfozlar da inisiyasyon aşamalarıdır. Bütün ezoterik öğretilerde olduğu gibi Gwion da yeni bir isimle yeniden doğmuştur.

Buradaki metamorfozlar da ilginçtir. Kelt takviminde sırasıyla Tavşan av zamanı olan sonbaharı, Balık, yağmurları ile kışı, Kuş, göçlerle ilkbaharı ve Buğday'da ekin ile yaz mevsimini sembolize etmektedir.

Kelt efsanelerinde müzik aletleri önemli bir yer tutmaktadır. Dagda ve Lug’un sihirli harpları vardı. Efsaneye göre bu aletler üç farklı tür müzik çalmaktaydılar. Bunlardan birincisi güldürüyor , ikincisi ağlatıyor , üçüncüsü de uyutuyordu. Bu inanış , Keltler’in , müziğin insan üzerindeki etkisini incelediklerini göstermektedir.

Bardlar ise şiir okurken , aynı zamanda Cruth denilen bir tür Lir'de çalarlardı. 

Druideslerin özellikle İskoçya’da Sein Adası’nda toplandıkları ve buraya erkekleri almadıkları söylenir . Söylenceye göre burada dokuz Druides'in (Gallizenæ) önderliğinde kendini adamış genç kızlar vardı. Halk arasında Druideslerin burada sihir ve büyü ile uğraştıkları düşünülür , hatta hava olaylarına hükmettikleri , istedikleri hayvanın şekline girdikleri de söylenirdi.

Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Druid inançlarını tamamen silmek isteyen Hıristiyanlar , Druides'leri halkın gözünde cadılara çevirmişler ve halkı onlara düşman etmeyi başarmışlardır.

7 Mayıs 2015 Perşembe

Druid Yazı Dizisi 3





Genel olarak Kelt toplumu 2 ana sınıftan oluşmaktaydı. Birincisi Savaşcı grup olan Şövalyeler, İkinci grup ise Druidler (bu grup içinde Druides'lerde bulunmaktadır.) Belkide savaşcı olan gruptan çok daha fazla söz sahibi idiler. Druid öğretilerinde içinde bulunduğumuz evren üç ana bölümden oluşmaktaydı. Bunlardan birincisi üzerinde yaşadığımız toprak parçası, ikincisi hayaletlerin ve kaybolmuş ruhların bulunduğu yeraltı dünyası, üçüncüsü ise batı adalarının ve meşhur Avalonun bulunduğu öte alem.. 
Birinci bölüm yani yaşadığımız kara parçası üzerinde doğa ve tabiatla ilgili herşey Keltler ve dolayısıyla Druidler için kutsal kabul edilmekteydi. Dağlar tanrısal varlıkların insanlarla konuştukları yerler kabul edilmekte, mağaralar ise Yeraltı dünyasına açılan kapılar olduğu için kutsaldı. Mağaraların aslında bilinçaltını yada insanın kendi içine yaptığı yolculuğu temsil etmekteydi. Mağaraya girip çıkmanın ise ruhsal olgunlaşmanın bir ifadesi olduğu düşünülmekteydi. Günümüz toplumunda şehir yaşantısında kaybolmuş, stres ile boğuşan insanlık için bile yalnız başına böyle bir ortamda kalmanın hayalini kurmaktadır..

9 Aralık 2014 Salı

Dullahan Efsanesi



Dullahan tıpkı ortaçağdaki başsız süvari ile ilişkilendirilebilir. Birçok efsanevi varlık ve karakter yüzyıllar içerisinde farklı anlatımlarla, farklı coğrafyalarda karşımıza çıkmaktadır. Dullahan ilk olarak 6. yüzyılda Kelt mitolojisinde Krom Dubh veya Kara Krom tanrısı olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzden 500 yıl öncesine kadar Sligo ve Down bölgelerinde görülmeye devam etmiştir. Misyon olarak müslümanlıkta Azrail ile eş anlamlı olduğu düşünülebilir. Görüldüğü her bölgede insanlara ölümü getirmektedir. Altın objelerden korktuğu düşünülmektedir. Bu sebeple evlerde altın objeler el altında olurdu. Konuşma yeteneği olmadığı düşünülmektedir. Sadece ölecek kişinin evinin önüne geldiğinde bir kereye mahsus ismini haykırabilir. Gelirken ve ortamdan ayrılırken gök gürültüsü benzeri bir ses duyulur. Betimlemelerde siyah yağız bir at üzerinde bulunur. Atın burun deliklerinden alevler çıkar. Bir elinde kamçı gibi kullandığı insan omurgası bulunur. Elinde tuttuğu kesik başında küçük siyah gözleri ve sırıtan yüz ifadesi, bayat hamur renginde gayet düzgün saçları dikkat çeker. Her sene İrlanda ve İskoçya'da  Ağustos ayının ilk Pazar gecesi Crom Dubh festivali düzenlenir. Pagan kutlamalar yapılır..

14 Nisan 2014 Pazartesi

Druid'ler Yazı Dizisi 2

“Druidler manyetizmayla şifa veren, akışkan etkileriyle tılsımları (amulets) şarj eden rahipler ve hekimlerdi. Astral ışığı özel bir tarzda kendine çeken ökseotu ve yılan yumurtalarını her derde deva ilaçlar olarak kullanıyorlardı. Ökseotunun kesilişinde gösterilen ciddiyet bu bitkiyi halk gözünde yüceltmiş ve otun güçlü bir manyetizmaya sahip olduğuna inanılmıştır. Manyetizma sahasındaki ilerlemeler, ökseotunun manyetizma emici güçlerini bir gün açığa çıkaracaktır. O zaman bitkilerin kullanılmamış niteliklerini kauçuğa benzeyen mantarımsıların gizlerini anlayabileceğiz. Mantarlar, dolamalar (yermantarları), ağaçlardaki mazılar ve farklı ökseotu türleri tıp biliminin getireceği bir idrakle kullanılacaktır. Fakat kişi bilimden hızlı davranmamalı ki aşırı adımlar atmasın.”(The History of Magic [Maji Tarihi])

Kaynak: http://www.estanbul.com/cok-gizli-druid-buyuleri-120639-4.html
   “Druidler manyetizmayla şifa veren, akışkan etkileriyle tılsımları (amulets) şarj eden rahipler ve hekimlerdi.
Astral ışığı özel bir tarzda kendine çeken ökseotu ve yılan yumurtalarını her derde deva ilaçlar olarak kullanıyorlardı. Ökseotunun kesilişinde gösterilen ciddiyet bu bitkiyi halk gözünde yüceltmiş ve otun güçlü bir manyetizmaya sahip olduğuna inanılmıştır. Manyetizma sahasındaki ilerlemeler, ökseotunun manyetizma emici güçlerini bir gün açığa çıkaracaktır. O zaman bitkilerin kullanılmamış niteliklerini kauçuğa benzeyen mantarımsıların gizlerini anlayabileceğiz. Mantarlar, dolamalar (yer mantarları), ağaçlardaki mazılar ve farklı ökseotu türleri tıp biliminin getireceği bir idrakle kullanılacaktır. Fakat kişi bilimden hızlı davranmamalı ki aşırı adımlar atmasın.”(Kaynak: The History of Magic)

   Ökseotunun kutsal olmasının nedeni onun sadece evrensel, her derde deva bir ilaç olmasından değil, aynı zamanda meşe ağacı üzerinde büyümesinden kaynaklanır. Druidler meşe sembolü aracılığıyla Mutlak Mabud’a tapıyorlardı, dolayısıyla bu ağaç üzerinde büyüyen her şey onlar için kutsaldı. Baş Druid, belli mevsimlerde, Ay ve Güneş’in konumlarına göre belli vakitlerde bir meşe ağacına tırmanır ve bu amaç için takdis edilmiş altın bir orakla ökseotunu keserdi. Bu parazit bitki, bu amaç için hazırlanmış beyaz kumaşa sarılır ve yersel titreşimlerle kirlenmesin diye yere konmazdı. Genellikle ağaç altında beyaz bir boğa kurban edilirdi.

14 Şubat 2013 Perşembe

Druid'ler Yazı Dizisi

Sayfa istatistiklerimizden gördüğüm kadarıyla Druid'ler konusu en çok okunan konulardan biri olmuş. Bende konuya olan ilgi vesilesiyle yazı dizisi halinde sizlere daha fazla bilgi vermeye çalışacağım. Bugünkü yazımızda Druidler'in yetiştirilmesi ve sınıflandırılması konusuna girmek istedim. Keltlerde insanlar üzerinde büyük etkiye sahip olan Druid'lere önceleri 'Gwydd' denirdi. Fakat daha üstün olup ulusal etkiye sahip olan bir rahiple, daha küçük bir etkiye sahip olan rahip arasında bir ayrım yapma ihtiyacı duyuluyordu. Bu sebeple Gwydd'lere DerWydd (Druid)yani üst öğretmen ve GoWydd veya O-Vydd(Oveyt)as öğretmen dendi. Her ikisindede genel bir isim olan Beirdd(Berds) yani Bilgelik öğretmenleri deniyordu. Sistem gelişip olgunlaştıkça Bardik tarikat 3 sınıfa ayrıldı. Druid'ler Berdler, ve Braintler,(yani imtiyaz sahibi Berdler ve Oveytler).(Bkz. Samuel Myrick and Charles Smith, The Costume of the original Inhabitants of the British Islands) Druid'ler gizli bir okulun inisiyeleriydiler. Yunan Baküs, Eleusis Gizemleri ile Mısır İsis ve Osiris ritüellerini andıran bu okullara, doğal olarak ''Druidik Gizem Okulları'' denir. Hiçbir zaman yazıya dökülmeyen gizli öğretileri, özel olarak bu amaç içinhazırlanmış adaylara sözel olarak aktarılmıştır. Bu gizemli bilgiler adalara yakınlığı sebebiyle Atlantis kaynaklı olduğu düşünülmektedir. Çünkü Druidizm'dede Güneş tapıncı bulunmaktadır. Eliphas Levi katı bir perhizle yaşadıklarını, doğa bilimlerini etüt ettiklerini, en derin gizleri muhafaza ettiklerini, yeni üyelerini ancak çok uzun hazırlık döneminin ardından kabul ettiklerini ifade etmektedir. Tarikatın yaşadığı binalar modern dünyanın manastırlarından pek farklı değildir. Öğrencilerde bekarlık şart koşulmasada çok azı evliydi. Druidlerin birçoğu inzivaya çekilir, tenha bir bölgede kaba taştan kulübelerde, mağaralarda veya ormanın derinliklerinde bulunan kulübelerde yaşarlardı. Burada dua ve meditasyonla meşgul olup, insan içine sadece dini vazifelerini yerine getirmek için çıkarlardı..(Bkz. Manyl P. Hall, Secret Teachings of All Ages)

23 Ağustos 2012 Perşembe

Keltlerde ağaçların doğaüstü güçleri,

Kelt inanışında halihazırda bulunan 400 tanrı ve 1 tanrıça dışında ormanda bulunan ağaçlarda önemli bir yer teşkil ediyordu. Ağaçlar kökleriyle yeraltı dünyasını yeryüzüne bağlayan ve oradan gökyüzündeki ruhların dünyasına uzanan sütunlar olarak görülmekteydi. Yazar Powell ''Keltler'' kitabında Ruhlar ve insanlar arasında yalnız ağaçların birer kozmik ayağı temsil ettiğini söyler. Bu sebepledirki birçok orman ve koru Keltlerin dini merkezleri halini almıştır. Ağaçların bir önemli özelliğide tanrıların habercisi olan kuşları barındırmalarıdır. Büyük ağaçlar Kutsal ruhların dalları arasında gizlenmelerine izin verir. Ağaçlar arasında özellikle Meşe ağacı önemli rol oynar. Kutsal gücü ifade eder. Yunan mitolojisinde bile Savaş tanrısı Mars ve Jüpiter için önemi hikayelerde vurgulanmaktadır. Elma ağacı ise ölümsüzlüğü ifade eder. Druidlerin iksir yapmak için özellikle Elma veya Armut ağaçlarının üzerindeki ökseotundan faydalandıkları söylenmektedir. Kelt kabilesi Eburonian, porsukağacı ile ilişkilendirilir. Ayrıca İrlanda mitlerinde sıkça adı geçen Mac Cuilin (çobanpüskülü oğlu), Mac İbar(porsukağacı oğlu) ağaçlara verilen değerin önemli birer göstergesidir. Günümüz İrlandasının ikinci büyük şehri olan ''Derry'' Doire veya Dair'den yani Meşe ağacından türemiştir. ''Kildare'' şehri ise Cill-Dara'dan yani eski ağaç ibadet yeri veya Meşe ibadethanesi demektir. Sonuç olarak Yüzyıllar öncesinde insanlar doğaya ve ağaca çok daha fazla önem veriyorlardı. Maalesef günümüzde bu sevgiyi bulabilmek mümkün değil.. Not: Daha fazla bilgi için Bob Curran'ın ''Celtic Mythology''kitabını tavsiye edebiliriz.

Kuzey İrlanda'nın en güzel manzarası 200 m. yüksekliğindeki falezler,

İrlanda'nın görülmesi gereken yerlerinden biri daha; Devler Kaldırımı

Bir İrish Pub fotoğrafı blogumuzda mutlaka olmalı. The West bar ve restaurant

Bir İrish Pub fotoğrafı blogumuzda mutlaka olmalı. The West bar ve restaurant

Şimdide Edinburg'da yer alan ortaçağ yapılarından bir çıkıyor karşımıza. Tolbooth Tavern.

Şimdide Edinburg'da yer alan ortaçağ yapılarından bir çıkıyor karşımıza. Tolbooth Tavern.

Clare kentinde Dromoland şatosu

Göl kenarındaki kalelerden bir başkası Clare'de Dunguaire kalesi

Kylemore Manastırı, Galway, İrlanda

Gölün üzerinde sessizce duran Eilean Donan kalesi

Bu kadar eski bir tarih.. Ve bu kadar bakımlı Melroses manastırı kalıntıları.

Bu kadar eski bir tarih.. Ve bu kadar bakımlı Melroses manastırı kalıntıları.

Eilean Donan kalesi. İskoçya'dan yine bir doğa manzarası ile beraber

Eilean Donan kalesi. İskoçya'dan yine bir doğa manzarası ile beraber

Büyük bir parkın içindeki, Büyük kale.Windsor kalesinin sadece kapısı.

Büyük bir parkın içindeki, Büyük kale.Windsor kalesinin sadece kapısı.

Blogumuzdaki tek Dublin fotosu. Çünkü beni İrlandanın kaleleri daha çok cezbediyor..

Blogumuzdaki tek Dublin fotosu. Çünkü beni İrlandanın kaleleri daha çok cezbediyor..